Güney Afrika Cumhuriyeti'nde akademik çalışmalarım
nedeni ile beş yıl kalmıştım. 2003 yılında Güney Afrika'ya ilk gittiğimde beyaz
ile siyah ayrımını ülkenin her yerinde görmek çok kolaydı. Örneğin, eğitim
gördüğüm üniversite eski ismi ile Rand Afrikaans Üniversitesi Apartheid rejimi
tarafından 1967 yılında sadece beyazların eğitim görebilmesi için kurulmuştu. 5
Aralık 2013 tarihinde 95 yaşında hayata veda eden Güney Afrika Cumhuriyeti'nin
ilk siyahi devlet başkanı olan Nelson Mandela'nın gerek kendi ülkesinde gerekse
dünya siyasetinde çok önemli bir yeri vardır. Hukuk eğitimini siyahların eğitimi için kurulan
Fort Hare Üniversitesi'nde alan Mandela, ülkenin ilk siyah avukatı oldu. 46
yaşında iken ömür boyu hapse mahkum edildi. Mandela'nın önemini ve özgürlük
mücadelesindeki rolünü kısaca üç başlık altında inceleyebiliriz.
1. Güney
Afrika'da Özgürlük Mücadelesindeki Rolü: Güney Afrika'da 1915 yılında kurulan Ulusal Parti, 1948 ile 1994 yılları
arasında ülkede ırk ayrımcılığına dayanan bir devlet sistemi kurmuştur.
Mandela'nın özellikle de ırkçı rejime karşı vermiş olduğu cesur mücadelesi,
ülkede ırkçılığın sona ermesinde çok büyük bir rol oynamıştır. Özgürlük
mücadelesini Afrika Ulusal Kongresi çatısı altında gerçekleştiren Mandela, 1964
yılında ırkçı rejim tarafından ömür boyu
hapse mahkum edilmiş, 27 yıl hapis hayatının ardından 1990 yılında Robin
Adası'ndaki ceza evinden çıkartılarak özgürlüğüne kavuşmuştur. 1994 ile 1999
yılları arasında ülkenin ilk seçimle göreve gelen siyahi devlet başkanı olan
Nelson Mandela, ırkçı rejimin izlerini silmek için önemli bir rol oynamıştır. Mücadelesinde
ülkenin çoğunluğunu oluşturan siyah topluluğun ekonomik, sosyal ve politik
haklarını geliştirebilmek için büyük çaba göstermiştir. Göreve gelmesi ile
birlikte ırkçı rejimden demokratik sisteme geçişte çok önemli bir rol oynayarak
bu sürecin bir çatışma ortamına dönüşmesine engel olmuştur. Mandela'nın
iktidara gelmesi ile birlikte 1995 yılında bir Uzlaşma Komisyonu kurulmuş ve bu
Komisyon aracılığı ile ırkçı rejim zamanında insan hakları ihlalleri
araştırılmıştır.
2.
Nelson Mandela'nın Özgürlük Mücadelesinin Afrika Kıtasındaki Önemi: Mandela, ırkçı rejime karşı mücadelesini
güçlendirmek için Afrika'daki ikili ilişkilerin geliştirilmesine de çok önem
vermiş ve bu şekilde mücadelesine bir derinlik kazandırmıştır. 1962 yılında Mandela, Etiyopya, Mısır, Tunus, Fas, Mali, Gine,
Sierra Leone, Liberya, ve Senegal ülkelerini ziyaret etmiş, bu ülkelerin devlet
adamları ile görüşme yapmış ve ülkesindeki ırkçı rejimin uygulamalarının sona
ermesi için bu ülkelerden ekonomik ve politik yardım talebinde bulunmuştur. Mandela'nın Afrika ülkeleri ile ilişkilerini güçlendirmesi, ırkçı rejimin Afrika ülkeleri ile olan ekonomik ve politik ilişkilerini olumsuz etkilemiş ve ırkçı rejimin dünya politikasında özellikle de Afrika kıtasında yalnızlaşmasında önemli bir rol oynamıştır.
3. Nelson
Mandela'nın Dünya Siyasetindeki Yeri ve Önemi: Mandela'nın şüphesiz ki dünya siyasetindeki önemi
kendisinin Güney Afrika'daki uzun soluklu mücadelesinde yattığını ifade
edebiliriz. Irkçı rejimin uygulamalarının sona ermesi için uluslararası arenada
çok aktif bir şekilde dünya liderleri ile görüşen ve mücadelesine destek arayan
Mandela, özgürlük mücadelesine uluslararası bir boyut kazandırmıştır. Mandela
özellikle de dünyaya özgürlük mücadelesinin çok uzun soluklu bir mücadele
olduğunu öğretmiş, ırkçı rejime karşı çok boyutlu bir strateji geliştirerek
başarılı olmuştur. Mandela 1994 ve 1999 yılları arasında Filistin, Keşmir
ve Doğu Timur bölgelerindeki çatışmaların ve insan hakları ihlallerinin sona
ermesi için de uluslararası alanda çok aktif bir rol oynamıştır. Nelson Mandela, Filistin'de, Keşmir'de, Doğu Timur'da ve diğer sorunlu bölgelerdeki insanların gerçek bir özgürlüğe kavuşmadan Güney Afrika halkının tam bir özgürlük elde edemeyeceğini özellikle mücadelesi boyunca sürekli vurgulamıştı. 1998 yılında
Bağlantısızlar Hareketinin genel sekreterliğini yapan Nelson Mandela, Küba
Devlet Başkanı Fidel Castro ve Libya Devlet Başkanı Muammer Gaddafi ile yakın
ilişkisinden dolayi Batılı liderler tarafından sürekli eleştirilmişti.
Mandela, Türkiye Devleti'nin Kürt Halkına karşı
uyguladığı yanlış politikalar uyguladığı gerekçesi ile de 1992 yılında Atatürk
ödülünü almayı reddetmişti.
Dünya politikası realist bakış açısına göre
ekonomik ve politik çıkarlara dayanmaktadır. Mandela, bir yandan dünyada
özgürlük mücadelesine uluslararası destek ararken, birçok Batı ülkesi de
Mandela'yı ve Afrika Ulusal Kongresi'ni bir terör ve terörist örgütü olarak
kabul etmişlerdi. Amerika Birleşik Devletleri Mandela'yı 2008 yılında terör
listesinden çıkarmıştır. 1987 yılında İngiltere, Mandela ve Afrika Ulusal
Kongresi'ni terör ve terör örgütü olarak kabul etmiş ve ırkçı rejime karşı
ekonomik ambargo uygulanmasına şiddetle karşı çıkmıştır. Mandela'nın hayat
hikayesi uluslararası sistemin ve devlet ilişkilerinin çıkarlara dayalı
olduğunu özellikle de ortaya koymaktadır.