Türkiye Niçin Somali’de?
1923
yılında Cumhuriyet’in kurulması ile birlikte yeni Cumhuriyet’in Batılı kimliği
uzun yıllar Türk dış politikasını yönlendiren en önemli faktör olmuştur. Türkiye
Batılı kimliğinden dolayı Osmanlı Coğrafyası ile ilişkiler geliştirmemiştir
veya bu ilişkileri en düşük düzeyde tutmuştur. Yeni Cumhuriyet’in benimsediği Batı kimliği Osmanlı Coğrafyası ile ilişkiler geliştirmeyi kendi geleceği için büyük
bir tehdit olarak algılamıştır çünkü Osmanlı Coğrafyası ile ilişkilerin
geliştirilmesi Türkiye’nin Batı kimliğine göre I. Dünya Savaşı ile yıkılmış olan
Osmanlı Devleti’nin yeniden canlandırılması olarak tanımlanıyordu, ki bu durum
ülkenin kurucu elitleri için kabul edilemez bir durumdu.
Osmanlı
Devleti döneminde şu anki Afrika haritasına göre takriben 15 ülke Osmanlı toprakları
içindeydi. Dolayısı ile Osmanlı Devleti’nin Balkan, Asya, Ortadoğu kimliklerinin
yanında çok güçlü bir Afrika kimliği de bulunuyordu. Osmanlı Devleti Afrika
kıtasında 4 asır hakimiyet kurmuştur. Batı kimliği uğruna Türkiye’nin Afrika’daki
tarihi unutulmuş ve bu tarihin unutulması ile Türkiye’nin ikili ilişkiler
geliştireceği alan sadece Batı dünyası olmuştur. Oysa ki Afrika kıtasında çok
kanlı ve vahşi bir geçmişe sahip olan Batılı ülkeler, Afrika kıtası ile ya da
sömürdüğü coğrafyalar ile ilişkilerini her zaman en güçlü bir şekilde
korumuşlardır. Türkiye ise tarihte çok büyük bir medeniyete ev sahipliği yapmış
olan Osmanlı Devleti’nin Afrika kıtasındaki tarihi mirasını reddetmiş ve
coğrafi olarak, psikolojik ve zihniyet olarak kendisini çok küçük bir devlet
olarak kabul etmiştir.
AK
Parti hükümetleri Osmanlı Coğrafyası ile ilişkilerini canlandırmak için çok
önemli adımlar atmaktadır. Bu durumu Batılı ülkelerin özellikle tanımladığı
gibi Yeni-Osmanlıcılık olarak değerlendirmemek gerekir çünkü Batılı aktörler
Yeni-Osmanlıcılık kavramını özellikle Türkiye'nin eski Osmanlı coğrafyası ile
ilişkilerine zarar vermek, bu eski Osmanlı coğrafyalarında bulunan ülkeleri
kışkırtmak için özellikle kullanmaktadırlar. Oysa eski Osmanlı Coğrafyası ile
ilişkilerin geliştirilmesi Türk dış politikasının çeşitlendirilmesi,
Türkiye'nin Batı'ya olan bağımlılığının tamamen ortadan kaldırılması ve
Türkiye'nin tam ekonomik ve politik bağımsızlığı için hayati derecede
önemlidir.
AK
Parti elitlerine göre Türkiye’nin benimsediği Batı odaklı dış politikası
Türkiye’nin milli çıkarlarının gelişmesi için uygun değildir ve Türkiye’nin hem
eski Osmanlı Coğrafyası içindeki Afrika ülkeleri hem de diğer Afrika ülkeleri
ile stratejik ilişkiler geliştirmesi Türkiye gibi tarihi derinliği olan ve jeopolitik
olarak önemli bir konuma sahip olan bir ülke için zorunlu olarak görülmüştür. Türkiye’nin
AK Parti hükümetleri döneminde gerek Somali ile gerekse diğer Afrika ülkeleri
ile güçlü ilişkiler geliştirmesini AK Parti döneminde değişime uğrayan yeni dış
politika kimliği ile açıklayabiliriz.
Kaynak:
Sıradağ, A. (2024). Türkiye Niçin Somali’de? Blog Post, 17 March 2024, https://www.blogger.com/blog/page/edit/4455175915627593770/1065767594800662695?hl=en-GB
Why
is Türkiye in Somalia?
With
the establishment of the Republic in 1923, the Western identity of the new
Republic became the most important factor guiding Turkish foreign policy for
many years. Due to its Western identity, Turkey did not develop relations with
the Ottoman State or kept these relations at a minimum level. The Western/Secular/Kemalist
identity adopted by the New Republic perceived developing relations with the
Ottoman Geography as a great threat to its own future, because the development
of relations with the Ottoman Geography, according to Turkey's Western
identity, was seen as the revival of the Ottoman Empire, which was destroyed by
World War I. This situation was unacceptable for the founding elites of the
country.
During
the Ottoman Empire, according to the current African map, approximately 15
countries were within Ottoman territory. Therefore, the Ottoman State had a
very strong African identity in addition to its Balkan, Asian and, Middle
Eastern identities. The Ottoman State kept control over the African continent
for 4 centuries. Turkey's history in Africa was forgotten for the sake of its
Western identity. However, Western countries, which have a very bloody and
brutal past in the African continent, have always maintained their strongest
relations with the African continent or the geographies they exploited. The New
Turkey, on the other hand, rejected the historical legacy of the Ottoman
Empire, which hosted a great civilization in history, and accepted itself as a
very small state geographically, psychologically and mentally.
AK
Party governments are taking very important steps to revitalize their relations
with the former Ottoman Geography. This situation should not be evaluated as
Neo-Ottomanism as specifically defined by Western countries, because Western
actors specifically use the concept of Neo-Ottomanism to damage Turkey's
relations with the former Ottoman geography and to provoke the countries in
these former Ottoman geographies. However, developing relations with the former
Ottoman Geography is vitally important for the diversification of Turkish
foreign policy, the complete elimination of Turkey's dependence on the West,
and Turkey's full economic and political independence.
According
to the AK Party elites, the Western-oriented foreign policy adopted by Turkey
is not suitable for the development of Turkey's national interests, and Turkey
should develop strategic relations both with African countries within the
former Ottoman Geography and also with other African countries because it is necessary
for Turkey that has historical depth and geopolitical importance in world
politics. We can explain Turkey's development of strong relations with both
Somalia and other African countries during the AK Party governments with its
new foreign policy identity that changed during the AK Party period.
How to Cite:
Sıradağ,
A. (2024). Why is Türkiye in Somalia? Blog Post, 17 March 2024, https://www.blogger.com/blog/page/edit/4455175915627593770/1065767594800662695?hl=en-GB